Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye için uzun vadede çok büyük fırsatlar olduğunu ve Türk lirası için iyi beklentilerin bulunduğunu belirterek, “???Büyük resmi ele alırsak, ister finansal bir yatırımcı olun ister bir şirketin karar alıcısı olun, Türkiye yatırım için cazip bir yer. Programımız çalışıyor, genel olarak yolunda gidiyor ve sonuçlar alınıyor.” dedi.
Bakan Şimşek, Bloomberg tarafından İstanbul’da düzenlenen “Finansın Geleceği (Future of Finance)” başlıklı etkinlikte Bloomberg TV sunucusu Joumanna Bercetche’nin sorularını yanıtladı.
Türkiye’nin, en büyük 250 global müteahhit firmasının bulunduğu listede Çin’in ardından ikinci sırada yer aldığını anlatan Şimşek, 137 ülkede yaklaşık 12 bin proje tamamladıklarını, bu projelerin toplam değerinin yarım trilyon dolar civarında olduğunu söyledi.
Şimşek, bu nedenle Ukrayna, Libya, Yemen, Lübnan, Gazze ve Suriye gibi yerlerdeki yeniden inşa çalışmalarına katılmak ya da yardımcı olmak için iyi bir konumda olduklarını anlattı.
Türkiye’nin, Orta Doğu’daki çatışmalar ile Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan olumsuz etkilendiğini dile getiren Şimşek, daha barışçıl bir döneme geçmeleri gerektiğini bildirdi.
Şimşek, ABD Başkanı Donald Trump’ın daha barışçıl bir küresel ortam yaratma hedefinde başarılı olması halinde kendilerinin bundan fayda sağlayacağını kaydederek, “Türkiye en çok fayda sağlayacak ülkelerden olur. Çünkü bu bölgedeki çatışmalardan en fazla etkilenen ülke biziz.” diye konuştu.
“Reel kurdaki değer kaybında büyük bir olumsuzlukla karşı karşıya değiliz”
Bakan Şimşek, geçen yıl savunma sanayisine çok büyük yatırımlar yaptıklarını ve bu alanda önemli bir ihracat rakamına ulaştıklarını belirterek, “Savunma sanayisinin bir caydırıcılık faktörü var ve ihracat fırsatları da mevcut. Bu bizim tercih ettiğimiz bir yol değil. Çatışmaların ve gerilimlerin azalmasını isteriz. Bu bize daha iyi hizmet eder. Ama mevcut durum sürdüğü takdirde, Türkiye yine de oldukça iyi bir pozisyonda olacak.” ifadelerini kullandı.
Türk lirasında son yıllarda değer kaybı olduğuna ilişkin bir yorum üzerine Şimşek, “Temelde farklı bakış açıları var, hangi dönemi baz aldığınız ve hangi temele dayandığınıza bağlı olarak bu değişir. Yapısal olarak, reel kurdaki değer kaybında henüz büyük bir olumsuzlukla karşı karşıya değiliz. Bu yıla nispeten iyi başladık. İthalatta biraz artış olmasına ve özellikle ana pazarlarımızda düşük büyüme yaşanmasına rağmen ihracat performansı güçlüydü.” diye konuştu
“Avro Bölgesi’nin ithalatında payımız yüzde 4’e yükseldi”
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, Türkiye’nin Avro Bölgesi’nin ithalatındaki payının yüzde 3,5’ten yüzde 4’e yükseldiğini ve pazar paylarını artırdıklarını söyledi.
Dezenflasyon programı kapsamında enflasyonu düşürmeye ve sürdürülebilir yüksek büyümeyi sağlamaya yönelik atılan adımlardan bahseden Şimşek, bu dönemde dijital dönüşüm, yapay zeka hazırlığı, yeşil dönüşüm ve sanayi dönüşümü gibi unsurların da devreye alındığını vurguladı.
Şimşek, “Bunlar, yalnızca para ve maliye politikası değil, aynı zamanda ülkenin gelişimi için kritik unsurlar. Umarım ilk 10 yılda yaptığımızı tekrar edebiliriz.” şeklinde konuştu.
“Döviz kuru hedefimiz yok”
Bakan Şimşek, şu anda uyguladıkları programın güçlü bir dezenflasyon ve kapsamlı bir dönüşüm programı olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sonuç olarak, döviz kuru hedefimiz yok. Öte yandan genel olarak bakarsak Türkiye için uzun vadede çok büyük fırsatlar olduğunu düşünüyorum. İleriye dönük daha fazla fırsat var ve bence hem Türkiye hem de Türk lirası için daha iyi beklentiler mevcut. Biz doğrudan yabancı yatırımı çekmeye çalışıyoruz. Burası büyük bir pazar. Pazarın derinliği ve büyüklüğü her zaman önemli. Geçen yıl itibarıyla bu ülkenin Gayri Safi Yurt İçi Hasılası (GSYH) 1,3 trilyon dolar oldu.
Satın alma gücü paritesine göre, Türkiye dünya ekonomileri arasında 11. veya 12. sırada yer alıyor. 85 milyon, eğer Suriyeli mültecileri de dahil edersek, 90 milyona yakın bir nüfusa sahibiz. Bu da büyük bir pazar demek. Bu birinci nokta. İkinci olarak, iyi bir altyapımız var. Altyapıya çok büyük yatırımlar yaptık, demir yolları, limanlar, yollar, havaalanları olsun. Bu ülkede yatırım yapacak biri, oldukça iyi bir altyapı olacağına güvenebilir. İnsan kaynağımız ise güçlü yönümüz.”
Şimşek, Türkiye’deki üniversite ile mesleki ve teknik okul mezunu sayısına işaret ederek, bu anlamda üst sıralarda olduklarını söyledi.
“Finansal yatırımcılara, uzun vadeli tahvil alımlarını uzatmalarını öneriyorum”
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, büyüme performansının kötü olmadığını ifade ederek, şu açıklamalarda bulundu:
“Geçen yıl ve bu yılı hesaba katmazsak, yaklaşık 25 yıl boyunca gerçek GSYH büyüme oranı yüzde 5,5 civarında ve benzerlerimizle karşılaştırıldığında oldukça iyi bir performans. Öte yandan enerji açısından bolluk var. Türkiye’nin, coğrafi ve jeostratejik açıdan önemi artıyor. Dışa açık bir ülkeyiz ve serbest ticaret anlaşmaları (FTA) arayışındayız. Bütün bunlar, Türkiye’nin iyi bir yatırım destinasyonu olabileceğini gösteriyor. Şimdi finansal yatırımlar konusunda, finansal yatırımcılara, uzun vadeli tahvil alımlarını uzatmaları için güçlü bir öneri sunabilirim.”
Şimşek, dezenflasyon programlarının orta ve uzun vadede sağladığı kazançlara işaret ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Çünkü dezenflasyon, orta ve uzun vadede sürdürülebilir yüksek ve güçlü büyüme anlamına gelir. Bu da daha düşük getiri oranı ve risk primi anlamına gelir. Yani büyük resmi ele alırsak, ister finansal bir yatırımcı olun ister bir şirketin karar alıcısı olun, Türkiye yatırım için cazip bir yer. Zor bir dönemden geçtik ama her zaman geriye değil, ileriye bakmak önemlidir. Bir programımız var, çalışıyor ve genel olarak yolunda gidiyor ve sonuçlar alınıyor.”
(Bitti)
