İsrail’in Lübnan hayali

Ölüme Direnen Tellu’z-Za’ter Kampı – Unutulmaz Bir Direniş

Lübnan’ın incisi Beyrut’un kalbinde, okaliptüs ağaçlarının gölgesinde yer alan Şehitler Kabristanı (Makbaratu’ş-Şuhedâ), daima sakin ve huzurlu bir mekandır. Hacı Emîn el-Hüseynî’den Ali Hasan Selâme’ye, İsrail işgaline karşı direniş gösteren çeşitli ideolojik kanatlardan birçok önemli ismin yanı sıra, Tellu’z-Za’ter Katliamı’nın masum kurbanları da burada yatmaktadır. 1976 yılında meydana gelen ve 3 bin Filistinlinin hayatını kaybettiği trajedide, Orta Doğu’nun zorlu gerçekleri bir kez daha gün yüzüne çıkmıştır.

Tellu’z-Za’ter Kampı: Direnişin ve Acının Sembolü

Tellu’z-Za’ter, Beyrut’un kuzeydoğusunda, Filistinli Müslümanların yerleştiği bir mülteci kampıydı. 30 bin kişilik nüfusa sahip olan bu kamp, 1975’te Lübnan İç Savaşı’nın patlak vermesiyle Hristiyan -özellikle Mârûnî Katolik Falanjist- milislerin hedefi haline geldi. Saldırılar, kuşatmayla sonuçlandı ve 12 Ağustos 1976’da gerçekleşen bir katliamla 3 bin civarında masum sivil hayatını kaybetti. Kamp yönetimi de Falanjistlerin kontrolü altına girdi.

Kampın yaşadığı elektrik ve su kesintileriyle açlık ve susuzlukla boğuşan sivillerinin zorlu sürecinde, Filistinli gruplar arasındaki anlaşmazlıklar ve iç çatışmalar da büyük rol oynadı. Bu sürecin bir sonucu olarak, büyük kayıplar yaşandı. Kuşatmanın kilitlenmesinde, Suriye ile bağlantılı olan Filistin Halk Kurtuluş Cephesi-Genel Komutanlık lideri Ahmed Cibrîl’in etkisi belirleyici oldu.

Suriye ve İsrail’in Karanlık Oyunu

Tellu’z-Za’ter kuşatması, Suriye ordusunun Lübnan’a müdahalesiyle ve İsrail’in kamp içindeki Filistinli direniş gruplarına yönelik saldırılarıyla sona erdi. Bu durum, İsrail ile Suriye arasında Lübnan’ın paylaşılmasına yönelik iddiaların gelişmesine neden oldu. Hristiyan milislere İsrail tarafından silah ve mühimmat sağlandığına dair iddialar da ortaya atıldı.

Lübnan İç Savaşı’nı fırsat bilen İsrail, Beyrut’u kuşatırken 1982 yılına kadar Güney Lübnan’ı işgal altında tuttu. Bu süre zarfında Suriye’nin etkisi orta ve kuzey Lübnan’a hakimdi. 2005 yılında Suriye’nin Lübnan’dan çekilmesiyle, bölgede yeni bir dönem başladı.

İsrail’in odak noktası olan Golan Tepeleri’ni kaybeden Baas rejimi, Lübnan’ı işgal etmeyi ve Filistinli gruplara karşı saldırmayı tercih etti. Bu durum, İsrail’in planlarını destekleyen bir gelişme oldu.

Suriye’nin Geleceği ve İsrail’in Planları

Günümüzde de benzer senaryoların oynandığı bir Suriye düşünün: İsrail’in hayal ettiği kaos ve istikrarsızlık, ülkenin zayıflığını hissettirmeye devam ediyor. İsrail, kendisine karşı güvenilir hedefler bulmayı umuyor ve bu hedefler arasında Suriye yer alıyor.

Şu anda İsrail’in tercihini anlamak zor değil: Suriye’deki mevcut rejimi koruyacak ve işgale uygun bir altyapı sağlayacak şekilde hareket etmeyi tercih edecekler.

Related Posts

Cari açık açıklaması borsayı düşürdü

Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, haftanın ikinci gününü yüzde 0,76 oranında değer kaybederek 10.954,50 puan ile kapattı. BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 83,82 puan azalırken, toplam işlem hacmi 100,4 milyar lira oldu. Bankacılık endeksi …

Pringles Türkiye’ye geri döndü: 330 liralık fiyatı ile yeniden raflarda

Türkiye’de bir süredir bulunamayan Pringles’ın satışı tekrar başladı. Cipsin yeni satış fiyatı 330 TL oldu.

Lise Arkadaşlarından Butik Lokanta

Ayşe Yıldız ve Sıddıka Uzuner, 32 yıl sonra İzmir’de butik lokanta açarak hayallerini gerçekleştirdi.

Yönetsel kadroyu geleceğe hazırlıyor

Anadolu Sigorta’nın, yönetsel kadrosunu geleceğe hazırlamak amacıyla kurguladığı Koç Üniversitesi Yönetici Geliştirme Programı’nın, geçtiğimiz günlerde 5. dönem mezunlarını da verdiği açıklandı.

TMSF’nin el koyduğu Ekotürk’te çalışanlar günlerdir maaş alamıyor!

Zülal Koçer – Halktv.com.tr Ekotürk’e Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından el konuldu. Yasadışı bahis soruşturmasında adı geçen Papara’nın sahibinin ortağı olduğu televizyon kanalı TMSF yönetimine devredildi. Şirkete ait bilgisayarlara el …

Bank of America: Rekor sayıda yatırımcı ABD hisselerinin aşırı değerli olduğu görüşünü koruyor

Bank of America: Rekor sayıda yatırımcı ABD hisselerinin aşırı değerli olduğu görüşünü koruyor