“`html

CHP Kurultayı Üzerine Suçlamalar: Yeni Gelişmeler ve Yanıtlar

BURSA – Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’nda delege satın alımıyla ilgili ortaya atılan iddialar üzerine Ocak 2024’te başlatmış olduğu soruşturmayı tekrar gündeme taşıyor. Bu gelişme, Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurultayla ilgili ‘şaibe’ ifadelerinin ardından yeniden önem kazandı. Soruşturma, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş’ın eski Muş Gençlik Kolları Başkanı Erkan Çakır hakkında suç duyurusunda bulunmasıyla başladı.

Çakır, sosyal medya üzerinden Yeşiltaş’a hakaret içeren paylaşımlar yaparak kurultayda delege satın alındığına dair suçlamalarda bulunmuştu. Yeşiltaş, bu iddiaları fark etmesinin hemen ardından, 20 Kasım 2023 tarihinde Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu fakat dosya, yetkisizlik nedeniyle Ankara’ya gönderildi. Ocak 2024’te Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, konuyla alakalı olarak soruşturma başlattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “şaibeli kurultay” ifadelerinin ardından KRT televizyonuna çıkan Kılıçdaroğlu, CHP yönetiminin kamuoyuna açıklama yapması gerektiğini belirterek, “Eğer açıklama yapmıyorsanız, sükût ikrardan gelir, o zaman başka bir durumun burada olduğunu gösterir” dedi. Bu gelişmenin ardından savcılık dosyayı yeniden aktif hale getirerek Kılıçdaroğlu ve Akif Hamzaçebi’yi tanık olarak ifadeye çağırdı. CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş ile Erkan Çakır’ın iddiaları ve soruşturma süreci hakkında görüştük.

‘SAVCILIKTA ‘GÖRMEDİM AMA DUYDUM’ DİYOR’

Erkan Çakır ile herhangi bir tanışıklığınız var mıydı?

Daha önce ismini duymadım ve kendisini görmedim. Birileri bana bu kişinin sosyal medyada bir şeyler yazdığını söyledi. Hemen konuyla ilgili olarak savcılığa gidip suç duyurusunda bulundum. Bu kişi, yaşamını şantaj ve tehditler üzerinden geçindiren biri. Kimlerin arkasında olduğunu bilemiyorum, ama bu tür davranışlar sergileyenlerin destekçilerinin olması muhtemel. Kendimden eminiz ve rahat olduğumuz için savcılığa başvuruda bulunduk, çünkü böyle iddialar varsa savcılığın araştırması gerektiğini düşündük.

Çakır, savcılıkta ne gibi ifadeler verdi? Size neden böyle bir suçlama yöneltmiş olabilir?

Savcılıkta verdiği ifadede her şeyi reddediyor. ‘Ben böyle bir şeyi görmedim, bilmiyorum ama duydum’ gibi bir şey söylüyor. Savcı, bunu kimin kendisine aktardığını sorduğunda ise bir isim veriyor; İstanbul’dan Ferhat İşçimen. Savcı da İşçimen’in ifadesini almış. İşçimen, ‘Nihat Yeşiltaş’ı tanımıyorum, böyle bir para alışverişine de şahit olmadım’ demiş.

Ne zaman suç duyurusunda bulundunuz ve ifadeler ne zaman alındı?

Kurultay sona erdikten hemen sonra, bir hafta içinde suç duyurusunda bulundum. İki ay sonra ifadeye çağrıldım ama bu süreç bir yıldan fazladır bekletiliyor.

‘DOSYA BİR YIL BEKLETİLMİŞ’

Suç duyurusu ve ifadeler 2023 yılında alındı. Neden bu konu şu anda gündeme geldi?

Cumhuriyet Halk Partisi’nin adı geçtiğinde, bunun ileride nasıl kullanılacağını düşünerek bir strateji belirliyorlar. İddialarda bulunan kişi, bu iddialarını ispat etmekle yükümlü. Eğer kanıtlayamazsa, savcının direkt mahkemeye sevk etmesi gerekir. Ancak dosyanın durumu, bir yıl boyunca açığa alınmış. Bu dosyanın Ankara’ya gönderilmesi, ‘şabeili kurultay’ söylemi üzerinden CHP’yi tartışma konusu yapma çabası olarak değerlendiriyorum. İktidar, CHP’nin yükselişini görüyor ve bunu örttüklerini düşünmekteyim. Her gün yeni bir şey üretmekte, toplumu yönlendirmeye çalışıyorlar.

Özellikle Özgür Çelik ile görüşmeniz, iddiaların gerekçesi olmuştu…

Sadece Özgür Çelik ile değil, birçok il başkanıyla görüştüm. Bu toplantılar, destek almak amacıyla genel bir araya gelmeler. Her kurultayda böyle bir alışveriş mevcuttur.

‘ÇAKIR, CHP’DEN İSTİFA EDİP AKP’YE ÜYE OLMUŞ’

Erkan Çakır’ın CHP geçmişi hakkında bilginiz var mı?

Muş İl Başkanı ile görüştüm. Çakır, CHP’de yalnızca 3 ay Gençlik Kolları Başkanlığı yapmış ve sonrasında istifa ederek AKP’ye katılmış. AKP’ye katıldıktan sonra Muş Belediyesi’nde 3 ay çalışmış, sonrasında işten çıkarılmış. Ardından İzmir’e gidip orada şantaj ve tehditler yapmaya başlamış. Birçok insanın hayatını olumsuz etkilemiş.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘şaibeli kurultay’ söylemi bu soruşturmanın bir sonucu mu?

Hayır, Erdoğan bu söylemi birkaç aydır kullanıyor. Cumhuriyet Halk Partisi ile ilgili olan her olayı kullanarak kendilerine bir avantaj sağlamaya çalışıyorlar. Tek amaçları, ülkenin gerçek gündemini örtmek.

Bursa delegeleri hakkında ne söyleyebilirsiniz? Kurultay öncesi onlarla bir görüşme gerçekleştirdiniz mi?

Delegeler arasında ciddi bir kutuplaşma yaşanmıştı. Öncelikle ben, bu durumu aşmamız gerektiğini düşündüm ve Bursa’dan aday olacak kişilere 40 oy talep edeceğimizi belirttim. Bu, birlikte güçlü bir irade oluşturmak içindi.

‘BÖYLE BİR YARGI SİSTEMİ OLUR MU?’

Suç duyurusunu yaparken olayların bu derece büyüyeceğini öngörmüş müydünüz?

Hayır, böyle bir süreci beklemiyordum. Ahlaksızlıklar üzerinden menfaat sağlamaya çalışan kişilerin hukukun önünde hesap vermesi gerekiyor. Eğer benim de bir hatam varsa, savcılık benimle ilgili de araştırma yapacaktır. Ben kendimden emindim ve bunları açıklığa kavuşturmak için savcılığa başvurdum. Ülkedeki yargı durumunu hepimiz biliyoruz.

Soruşturma yeniden gündeme geldiğinde dosyada bir ilerleme oldu mu?

Bazı tanıklara çağrıda bulundular ve dosya başka bir yere aktarıldı. Şu anda ifadeye çağrılanlar var.

Kılıçdaroğlu’nun ‘sükût ikrardan gelir’ vurgusuna nasıl bir yanıt veriyorsunuz?

Bu durum doğru değil. Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurultayları, tarihi boyunca hiç şaibeli olmamıştır. Delegelerimiz her zaman siyasi bilinci ve derinliği olan kişilerden oluşmuştur; bu tür iddialara maruz kalmazlar.

‘ŞAİBE VE KURULTAYIN İPTALİ SÖZ KONUSU DEĞİL’

Bu süreç kurultayın iptaline yol açar mı?

Kesinlikle böyle bir durum söz konusu değil. Dosya kapanacak ve iddialarda bulunanlar, ‘görmedik, bilmiyoruz’ diyecekler. Bursa’da hiçbir olumsuz durum yok. Bizim açımızdan her şey net.

Delegelerin sizi desteklemesine dair tekrar bir iletişim kurdunuz mu?

Çok sayıda delegeden destek çağrıları aldım; ‘Başkanım, gelelim, açıklama yapalım’ dediler. Ama buna gerek yok, çünkü biz savcılığa suç duyurusunda bulunmuş durumdayız. Kendi kendimizi savunma zorunluluğumuz yok.

Son olarak, soruşturmanın ilerleyişi hakkındaki düşünceleriniz nedir?

Savcılar gerçekten adalete uygun bir yol izlerse, burada hiçbir sorun kalmayacaktır. Ancak aksi bir gelişme olursa onu bilmiyorum. Kurultayın iptali veya şaibeli bir durum söz konusu değildir. Ancak her şeyi kullanarak bir manipülasyon yapmaya çalışıyorlar. Toplumda demokrasi algısını sarsmaya çalışmakta, kendi iradelerini dayatmaya çalışıyorlar. Biz bu ülkede demokrasi ve adalet için mücadele etmeye devam edeceğiz.

“`